18 Temmuz 2014 Cuma

Hayallere Sahipseniz Güzelsiniz

Ve o karanlıkta bembeyaz bir oda diledi kız. Sebepsizce yanaklarından sıcacık süzülen gözyaşlarını gri kazağına silerken kim bilir kaçıncı kez defolup gitmeyi diliyordu. Hakim olamadığı paranoyak düşünceleri her gece kafasına bir bir akın ederken, hayal ettiği o bembeyaz oda ona biraz olsun huzur veriyordu. Kendini hep kahverengi başlıklı, çift kişilik bembeyaz örtülü yatakta gerinerek kalkıp, kitabını yana usulca bırakıp ardından cibindirikten sıyrılarak ıssız plaja bakan balkondan gelen esintiyi gözlerini kapatıp hissederken hayal ediyordu. Sanki takılmış bir video gibi sürekli bunu hayal ediyordu. Kitapları ve müziğiyle beraber, herkesten her şeyden bir süreliğine bile olsa uzaklaştığını hayal ediyordu. Gözyaşlarını silip gözünü açtığında yine karanlıktaydı oysa. Sanki bir karadelikte süzülüyormuşçasına yere uzanıp kapkara tavana boş boş bakıyordu. Düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. Sabah olduğunda yine muhteşem gülüşlerin saklı olduğu maskesini suratına takacak ve binbir gereksiz insanın tırıvırısını çekecekti. Evden çıkmak istiyordu, dışarıya... Ama hayal ettiği dışarı, her gün kendini iteleyerek çıktığı bu dışarı değildi. Değişiklik istiyordu, yeni bir kentin yeni havasını solumak istiyordu. Herhangi farklılık olabilirdi. Bunalmak onun rutin aktivitesi haline gelmişti. Bir tek bunalmaktan bunalmamıştı herhalde. Oysa ki neden bu kadar bunaldığını bile çözebilmiş değildi. Her yerde rahatsız hissetmekti belki de onu böyle yapan. Hiç değilse kurabildiği hayallerdi onu biraz da olsa mutlu eden. Gözünü kapattığında kısa bir süreliğine de olsa gittiği o bambaşka dünya yüzünü gülümsetemese de içini ısıtıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder